Merhaba arkadaşlar,
Son günlerde Soma faciası ile o kadar doluyum ki blog yazmak içimden gelmedi açıkçası... Benim dertlerim, hüzünlerim ya da sevinçlerim yanında Soma'da hayatını kaybeden madencilerin geride bıraktığı gözü yaşlı çocuklar, çocukları ile tek başına kalmış kadınlar, ağıtları yüreğimizi yakan anne-babaların keder ve üzüntüleri volkanik bir dağ adeta, için için yanan her an patlamaya hazır bir yanardağ...
Ancak bugün yaşadığım bir gelişme beni tekrar kendi dertlerimi düşünmeye mahkum etti.
Blog sayfamı düzenli olarak takip eden takipçilerim çok iyi hatırlarlar. Duruşma Salonundan Notlar başlıklı yazımda yaşamış olduğum keyifsiz bir hadise nedeniyle komşumla mahkemelik olduğumu anlatmış, ilk kez görmüş olduğum duruşma salonu hakkında izlenimlerimi paylaşmıştım.
hakim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hakim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
26 Mayıs 2014 Pazartesi
9 Nisan 2014 Çarşamba
Duruşma Salonundan Notlar
Merhaba sevgili takipçilerim...
Söze nereden ve nasıl başlayım bir türlü karar veremedim.
Uzun uzun düşündüm ve en sondan başlayım istedim.
Hayatımda ilk defa duruşma salonu gördüm...
Hayatımda ilk defa bir hakimin karşısına çıktım...
Hayatımda ilk defa haklı iken bu kadar haksız konuma düşürüldüm...
Söze nereden ve nasıl başlayım bir türlü karar veremedim.
Uzun uzun düşündüm ve en sondan başlayım istedim.
Hayatımda ilk defa duruşma salonu gördüm...
Hayatımda ilk defa bir hakimin karşısına çıktım...
Hayatımda ilk defa haklı iken bu kadar haksız konuma düşürüldüm...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)