Hayatımızın amacı mutluluk dersek çok abartmamış oluruz değil mi? Gün içinde yapmış olduğumuz birçok şeyi mutlu olmak için yapmıyor muyuz? Örneğin; yemek yeriz ve mutlu oluruz. Gezmek bizi mutlu eder. Arkadaşlarımızla sinemaya gitmek bizi eğlendirir ve mutlu olmamızı sağlar. Çocuklarımızla oynamak, onlarla konuşmak, anne-babamızı ziyaret etmek, televizyon izlemek, yemek yapmak, bazen dedikodu yapmak bile bizi mutlu etmektedir. Yani, gün içinde yapmış olduğumuz pek çok şey aslında mutlu olmak için yapmış olduğumuz şeylerdir.
Hayatımızda mutluluk ile mutsuzluk hep bir aradadır. Arada ince bir çizgi vardır. Mutlu olmak istiyorsak mutsuzluğumuza neden olan sıkıntıları bir kenara bırakmak zorundayız.
Bizi mutsuz eden şeyleri hayatımızdan çıkarmadığımız müddetçe mutsuzluk kronik bir hal alabilir. Hayatımızın olumlu yönleri kadar kötü ve olumsuz yönleri de vardır ve olmalıdır da zaten. Eğer öyle olmasaydı mutluluk anlaşılır olmazdı, insanlar için mutluluğun hiçbir anlamı kalmazdı. Mevlana ne güzel söylemiş: "Üzülme, Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, ne mutlu sana! Elinde olmayanları söyleme bana."
Bizi mutsuz eden şeyleri hayatımızdan çıkarmadığımız müddetçe mutsuzluk kronik bir hal alabilir. Hayatımızın olumlu yönleri kadar kötü ve olumsuz yönleri de vardır ve olmalıdır da zaten. Eğer öyle olmasaydı mutluluk anlaşılır olmazdı, insanlar için mutluluğun hiçbir anlamı kalmazdı. Mevlana ne güzel söylemiş: "Üzülme, Görebiliyorsan, dokunabiliyorsan, nefes alabiliyorsan, ne mutlu sana! Elinde olmayanları söyleme bana."
- Mutlu olmak istiyorsanız her şeyi kontrol etmekten vazgeçin. Unutmayın kontrol etmek istediğiniz her şeye yetişmeniz mümkün değildir. Hayatı akışına bırakmak, kontrol etmekten daha kolaydır.
- Mutsuz olmak için bahaneler üretmekten vazgeçin.
- Yanlış ve yolunda gitmeyen şeyler için sorumlu aramayın ve başkalarını suçlamaktan vazgeçin.
- Karşınızdakini dinlemeyi öğrenin. Dinlemek sorunların büyük bir kısmını halletmenizi sağlayacaktır.
- Geçmişte yaşamaktan vazgeçin. Geçmişte yaşanan hatalardan ders almak ve tekrarlamamak mutluluğun kapısını açar.
- Sağlıklı olduğunuz için şükredin ve en büyük mutluluğun sağlıklı yaşamak olduğunu unutmayın.
- Kendiniz olun, başkalarının beklentilerine uygun yaşamaya çalışacağım diye kendi hayatınızı çekilmez hale getirmeyin.
- Elinizdekilerle mutlu olmayı öğrenin, elinizde olmayanları düşünerek mutsuz olmayı değil.
- Sorunlarınıza pozitif bakış açısı ile yaklaşın. Pozitif baktığınızda sorunlarınızın daha kolay çözümlendiklerini göreceksiniz.
- Mutluluk sevmektir. Sevmekten korkmayın.
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
Nermin'ciğim harika tavsiyeler bunlar, özellikle sık yaptığımız bir hata geçmişteki üzücü şeyleri, hataları, pişmanlıkları, acı olayları hatırlayıp üzülmek:( sonuçta geçmiş geri gelmiyor, zaman makinesi icat edilmedi ki gidip düzeltelim hatalarımızı, ya bizim dışımızda gelişen acı olayları nasıl düzelteceğiz yani bizim hiç suçumuz, günahımız olmayan olayları...? Başkalarının beklentilerine göre asla yaşamamalıyız kendimiz olmayız çok doğru...
YanıtlaSilsevgilerimle
ben de zaman zaman geçmişe ait keşkelerimle boğuşurken buluyorum kendimi. Evet zaman makinası olmadığına göre günümüzü güzel ve mutlu geçirmenin yollarını bulmalıyız. Sevgiler..
SilMükemmel olmaya çalışmak sürekli kontrol etmeyi de beraberinde getirir. Bu yazı yeniden düşünmemi sağladı. Teşekkür ederim.
YanıtlaSilBahçe perim ben de mükemmeliyetçi bir insan olmaktan sıkıldım artık. Bu yazı bir nebze de olsa kendi hatalarımı ve onlardan kurtulmanın yollarını öğrenmemi sağladı. Sana hitap etmiş olması beni sevindirdi. Sevgilerimle...
SilŞu oto kontrol olayı sanırım biz kadınları bayağı meşgul ediyor. Kendi adıma konuşacak olursam evet ben hem kendimi hemde karşımdakini düşünerek beynimde kontrolü bırakamıyorum ve kurup duruyorum. Vazgeçmem gerekiyor biliyorum düşünmemeliyim diyorum kendime ama işte....neyse güzel bilgiler bunlar. Teşekkürler Nermin.
YanıtlaSilGönülcüğüm evet kesinlikle katılıyorum oto kontrol sorunu biz kadınların en büyük sıkıntısı. Ev, çoçoklar, eş, anne-baba herkesi biz düşünmek zorundayız, onları kontrol etmek zorundayız, her şeyin en mükemmelini yapmak zorundayız diye düşünmekten kendimize zaman ayıramıyoruz ve mutsuz, bıkkın ve huzursuz bireyler oluyoruz. yenmek lazım bu düşünceyi, bir şeyi ne kadar kontrol altında tutarsak tutalım eninde sonunda olması gereken şey oluyor. Sevgilerimle..
SilOğluma hep söylerim sahip olmadıklarına bakacak olursan asla mutlu olamazsın, zira hayatta her zaman eksik bir şeyler olacak...
YanıtlaSilTavsiyeler harika:-)
Benim de iki oğlum var ve ben de onlara elindekiyle mutlu olmayı aşılamaya çalışıyorum. İmkanın yokken daha fazlasını istemek mutsuzluktan başka bir şey getirmiyor. O nedenle Mevlana'nın dediği gibi elimizdekilerin kıymetini bilmemiz gerekiyor.
SilKontrol etmek bence hastalığın atası! Önce kontrol etme isteği tedavi edilecek daha sonra diğer rahatsızlıklar. Yoksa yaşamak gerçekten çok zorlaşıyor.
YanıtlaSilHastalık mıdır bilmem ama hayatı zorlaştırdığı kesin. Kendi hayatınız olmuyor, başkalarını kontrol etmekten kendinize zaman ayıramıyorsunuz. Eğer bu bir hastalıksa gerçekten tedavi edilmeli diye düşünüyorum.
SilNermin Hanımcığım, yine çok güzel bir konuya parmak basmışsınız. Hayatı kontrol edemeyeceğimizi belli bir olgunluğa eriştikten sonra öğreniyor insan, daha da doğrusu hayat öğretiyor. En güzeli akışına bırakmak, hayatın getirdiklerini yaşamak. Sevgilerimle...
YanıtlaSilteşekkür ederim Rabia Hanım. Doğru söylüyorsunuz hayatı kontrol edemeyeceğimizi biraz geç öğreniyoruz ne yazık ki. Öğrendiğimiz zaman da geçen zamana hayıflanmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden. Sevgiler..
Silhayatım boyunca hep kontrolsüz yaşadım yarını düşünmeden çok mutlu olduğum söylenemez ama şükür etmekte fayda var :)
YanıtlaSilYarını düşünelim ama çevremizdeki tüm kişi ve olayları kontrol etmekten vazgeçelim sevgili Narkoz.
SilAh o kontrol duygusundan nasıl vazgeçilir :(
YanıtlaSilÇok doğru bir yazı.Paylaşım için teşekkürler...
Biraz rahat olmak gerekiyor galiba. Biz ne yaparsak yapalım bir şey olacaksa oluyor. O nedenle biraz rahat olmakta fayda var diye düşünüyorum.
SilHayata bu bakış açısıyla bakabilmek =huzur.Tabi imtihanlar da ,hayat mücadelesi şart..Çok etkileyici bir yazıolmuş,sevgiler...
YanıtlaSilhttp://dikmece.blogspot.com.tr/
Hayata bu bakış açısı ile bakanlar bence de huzurlu bir yaşam sürüyorlar. Ben kendi adıma henüz kontrol etme duygumu yenmiş değilim ama çok çaba sarf ediyorum. Bloğunuzu takip listeme ekliyorum.
SilSayfanıza üye olamıyorum , sorun var ...
YanıtlaSilSevgili Nilgün sorun nedir bilmiyorum. Ama mutlaka üye olmanı isterim. Sevgiler.
SilMerhabalar, blogunuza Beyaz Begonvil Keşif Etkinliğinden geldim. Ben bir psikoloğum gerçi blogum bakım ve kozmetik hakkında :) Ancak bu postta yazdıklarınız doğru şeyler o yüzden özellikle bu postunuzun altına yorum yazdım. Takibe aldım sizi. Kendi bloguma da bekliyorum. Sevgilerimle http://www.sargitaderki.com
YanıtlaSilHoşgeldiniz. Bir psikoloğun yazımı beğenmiş olması beni sevindirdi. Ben de kişisel gelişim üzerine okumayı ve araştırma yapmayı seviyorum ve bu alanda zaman zaman paylaşımlarda bulunuyorum. Bloğunuzu takip listeme ekledim bile. Sevgiler.
SilAblam aslında bu tavsiyelere baktığımda ne kadar yanlış yaptığımı görsem de değişimden ve değişikliklere pek tahammül edemeyen bir insanım..
YanıtlaSilÇok güzel bir paylaşım olmuş gerçekten ablam :)
Kocaman öpüyorum seni :*
Biliyor musun bu yazıyı kendimi mutsuz ve yetersiz hissettiğim bir anda yazdım. Mutlu olmak için ne yapmamız gerektiğini biliyoruz da uygulayabiliyoruz mu onu sorgulamak lazım. Ben kendi adıma yeterince uyguladığımı sanmıyorum.ben de kocaman öpüyorum tatlım.
Sil