Çığlık Yetmez

Bir çocuğumuzu daha vahşice işlenmiş bir cinayete kurban verdik. Haberleri okurken yüreğim daralıyor, gözlerim doluyor, içimden bu çocuklardan ne istiyorsunuz diye haykırmak geliyor. 

Güzeller güzeli Gizem, daha altı yaşında bir melek. Bir cani tarafından bıçaklanarak hunharca öldürüldü. 

O'nu öldüren katil utanmadan, afişini basıp sokak sokak Gizem'i aramış. Öyle rahat ve soğuk kanlı ki kimse şüphelenmemiş. Gizem'in ailesi katilden şüphelenen polislere "O bizim ciğerimiz" diyerek karşı çıkmış. Oysa katil her an ailenin yanı başında, onlarla birlikte olayları takip etmiş.  

Türkiye ne yazık ki çocuk istismarı ile mücadelede başarılı olamıyor. Ülkemizde 6 bine yakın çocuk kayıp ve bunların büyük bir kısmının hayatını kaybettiğinden şüphe ediliyor.
 
Çocuklarımıza yabancı insanlara karşı uyanık olmaları gerektiğini anlatmamız isteniyor. Evet doğru çocuklarımıza yabancı insanlarla haşır neşir olmaması gerektiğini anlatmalıyız. Ancak şöyle de bir gerçek olduğunu unutmayalım, öldürülen çocukların birçoğu ailesinin de tanıdığı komşu, akraba, arkadaş vb. kişiler tarafından öldürülüyor.

Yakın zamanda Kars'ta hunharca öldürülen Mert'in katili de ailenin tanıdığı bir kişi. Her ne kadar aile bu insanla görüşmese de tanıyor. 

Küçük Gizem'in katili de tanıdık bir isim. Katil daha önce Gizem'in ablası ile evlenmek istemiş, aile kızlarını vermeyince de intikam almak için Gizem'i kaçırıp öldürmüş. Ne kadar acı verici ve ne kadar gaddarca...

görsel alıntıdır

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemizi istemiş. Evet bir yere kadar koruyucu bir tedbir olabilir. Doğru, kötü bir muamele karşısında ve  kaçırılmaya çalışıldığında çocuklar mutlaka avazları çıktığı kadar bağırmalı. Bakanımıza sonuna kadar katılıyorum. Ancak, bu çocuklar canları yanarken zaten avazları çıktığı kadar bağırmıyorlar mı? Çocukların bağırması sorunu çözmek için yeterli bir önlem olsaydı bugün bu çocukların hiç biri ölmemiş olurdu. Çünkü bu çocuklar acı içinde ölüme giderken zaten bağırıyorlar. Onların ne kadar acı çektiğini düşündüğümde uykularım kaçıyor, uyuyamıyorum. 

Bana göre devlet yetkilileri çocuklara çığlık atmayı öğretin demek yerine yerine daha önemli adımlar atmalıdır. Çocuklarımıza biz zaten kötü insanlardan uzak durmaları gerektiğini, şeker vereceğim diyerek kandırmak isteyenlere inanmamaları gerektiğini, yalnız başına izin almadan evden uzaklaşmaması gerektiğini, su birikintisinden, derelerden, kuyulardan uzak durması gerektiğini, tanımadığı insanlardan uzak durması gerektiğini, hoşuna gitmeyen bir davranışla (dokunma, elleme) karşı karşıya kaldığında mutlaka bizimle paylaşması gerektiğini anlatıyoruz. 

Bunun başka bir yolu olmalı, bu çocuklar göz göre göre bir hiç uğruna ya da aşağılık, iğrenç ve pislik bir zevk uğruna ölmemeli. Bu insanlara bir şekilde dur demek mümkün olmalı. Avrupa ülkeleri ve Amerika'da uygulanan yöntemler yakından incelenmeli, çocuk ölümlerinin önüne geçilmeli artık. Lafla, çığlıkla, tembihle bu işlerin çözüme ulaşmadığı bir gerçek. 

İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD çocukları korumak için bir dizi önlem almış. Koruma yöntemleri geliştirmiş. Biz de bu yöntemleri incelemeli ve kendi şartlarımıza uygun olanları değerlendirmeye almalıyız. Gelişmiş ülkeler çocuklara karşı işlenen cinsel taciz, tecavüz, fiziksel ve psikolojik işkence suçlarına karşı çocukları korumak için yasalar hazırlamışlar ve bu ülkeler çocuk tacizcilerine karşı oldukça başarılı yöntemlerle mücadele ediyorlar. 

Bizim çocuklarımız da en az o çocuklar kadar korunmayı ve insanca yaşamayı hak ediyorlar. Bir psikopat ya da bir sapık tarafından öldürülmeyi hak etmiyorlar. Ben şahsen, devletin bu konuda çok ciddi adımlar atmasını bekliyorum. Artık bu insanlara caydırıcı cezalar verilmeli, çocuklar bu canilerden korunmalıdır. Daha çok küçükler, neyin ne olduğunu bilmiyorlar, herkesi kendileri gibi saf ve temiz zannediyorlar. Bu istismara dur diyecek yasalar bir an önce çıkarılmalıdır. 

Lütfen, artık küçük canlarımızı kaybetmeyelim. Onlar daha çok küçük, onlara ölüm değil gülmek, oyuncakla oynamak yakışır. Sokaklarda kovalamaca oynamak yakışır. Devlet büyüklerimize sesleniyorum, lütfen ne gerekiyorsa bir an önce yapın, yapın ki artık güzel gözlü Gizemlerimiz, Mertlerimiz ölmesin.