Titiz misiniz Titizlik Hastası mısınız

Evinizin temiz olduğundan emin misiniz? 

Ne yaparsanız yapın evinizin temizlenmediğini mi düşünüyorsunuz?

Elinizde bir bidon çamaşır suyu her yeri çamaşır suyu ile temizlediğinizde rahatlıyor musunuz? 

Evinizde en ufak bir dağınıklığa tahammül edemiyor musunuz? 

Ellerinizin temiz olduğunu bildiğiniz halde sık sık sabunlama ihtiyacı mı duyuyorsunuz?

Evinizin kirleneceğini düşündüğünüz için misafir kabul etmekten kaçınıyor musunuz?

Dışarı çıkmanız gerektiğinde kirleneceğinizi mi düşünüyorsunuz? 

Komşularınızı temiz ve pasaklı diye gruplandırıyor musunuz?

Pasaklı olarak değerlendirdiğiniz komşularınıza gitmiyor musunuz?

Bütün gün evinizi mi temizliyorsunuz?

Günde birkaç kere duş mu alıyorsunuz?

Kıldan, saçtan tiksiniyor musunuz?

Eski eşyalarınızı elden çıkartmak yerine biriktirmeyi mi tercih ediyorsunuz? 

Evinizin temiz olduğunu bildiğiniz halde kendinize hakim olamadığınız için temizlik mi yapıyorsunuz? 

Yukarıdaki soruların çoğunluğuna evet diyorsanız, titiz değil titizlik hastası olabilirsiniz. 


Psikologların üzerinde ısrarla durdukları bir hastalık olan titizlik hastalığı ya da bir başka deyişle takıntı hastalığı toplum tarafından, çok titiz çocuk, temiz ve titiz kadın, adam çok düzenli vb. klişe takdir cümleleri ile adeta bir hastalık olarak görülmemekte, hatta takdir edilmektedir.

Hal böyle olunca birçok insan "ben çok titiz bir insanım" diye düşünerek kendini rahatlatmaya, titizlik hastalığı nedeniyle hayatı kendine ve sevdiklerine zehir etmeye devam etmektedir. 

Elbette hepimiz evimizin, arabamızın ve üstümüzün başımızın temiz ve düzenli olmasını isteriz. Ama hiç birimiz evimiz dağıldığı için kıyameti koparmayız, kıyafetimiz kirlendiği için bunu sorun haline getirmeyiz. elimiz kirlendiğinde sabunlayarak temizlendiğini bildiğimiz için ellerimizin kirli kaldığını sanmayız. 

Halk arasında titizlik hastalığı, takıntı hastalığı ya da evham hastalığı olarak bilinen psikolojide ise opsesif kompulsif bozukluk olarak tanımlanan aşırı titizlik insanlara hayatı zehir eden, rahat ve huzurlu olmalarını engelleyen bir hastalıktır. Bu hastalar hiç bir zaman kendisini ve çevresindeki insanları rahat bırakamazlar. Ev kirlendiğinde ya da dağıldığında "Boş ver" diyemezler, çünkü rahat edemezler, üzülürler. Hemen temizlik yapma ihtiyacı duyarlar. 

Ben de bir zamanlar günümün büyük bir kısmını ev temizliği yaparak geçirirdim. Her gün evi süpürür, yerleri elimle silerdim. Çamaşır suyu evimin vazgeçilmez temizlik ürünü olarak baş köşede yer alırdı. ( Size bir sır vereyim mi, çamaşır suyu hem de Domestos Ultra Hijyen hala evimin baş köşesinde duruyor.) 

görsel alıntıdır

Zaman geçtikçe daha da artan titizliğim beni rahatsız etmeye başladı. Kendi kendime bir söz verdim. Ellerime baktım ve "şu ellerine bak ne hale geldi temizlik yapmaktan, bırak artık, biraz da kirli kalsın" dedim. İnanın ben bunu becerebildiysem hepiniz becerebilirsiniz. Ev işini tamamen bırakmadım ama eskisi gibi hergün yapmıyorum. Haftanın bir günü detaylı iş yapıp haftanın diğer günleri evimi abartmadan topluyorum. 

Ben kendimi bildim bileli titizdim. Takıntı aşamasındaki bu titizliğim henüz hastalık aşamasına gelmemişti. Aranızda, hastalık aşamasında titizlik sorunu olan ve bu nedenle hayatı kendine zehir eden varsa lütfen bir hastaneye başvurarak profesyonel yardım alsın. Zira bu hayat bize bir hediye ve biz bu hediyeyi en iyi şekilde kullanmak zorundayız. Çünkü ikinci bir şansımız yok, bu hediye bir daha bize verilmeyecek. 

Kendimizi helak ederek yaşamak hem kendimize hem de çevremizdeki insanlara eziyet etmekten başka bir işe yaramıyor. Opsesif kompulsif bozukluk tedavisi olan bir rahatsızlık. Doktorlar, hastalığın seyrine göre ilaç tedavisine ya da terapiye karar veriyorlar.

Herkese sağlıklı günler diliyorum... 

Sevgiyle kalın...