İnanın haberi duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Acaba dedim, olur mu dedim, sonra hayır, yok yok olmaz dedim.
Gezi süreci, müzakere süreci, yolsuzluk, kaset, şantaj, montaj, yerel mi genel mi yoksa hiçbiri mi olan bir seçim süreci geçiren ve bu nedenle zaten gergin bir gündemi olan ülkemin savaşa falan girmesini asla arzu etmiyorum. Hatta böyle bir olasılığın konuşulmasına, dile getirilmesine, çok doğal bir şeymiş gibi televizyonlarda haber konusu yapılmasına bile tahammülüm yok.
görsel alıntıdır
Ülkemin sebepsiz ve gereksiz bir savaşa girmesini asla istemiyorum. Canım ülkemi savaşın değil barışın temsilcisi olarak görmek istiyorum. Yüzyıllardır savaşan bir toplum olarak anıldık, artık savaşa hayır diyen ve barış içinde yaşayan bir toplum olarak anılmak istiyorum.
İnanın arkadaşlar dünden beri kendimi çok kötü hissediyorum. Savaşın kan, gözyaşı, ölüm ve masum çocukların katliamı olduğunu biliyorum ve bu nedenle savaşa şiddetle hayır diyorum...
Bu konuda herkesin gereken sağduyuyu göstermesini bekliyorum. Savaşa kabadayılık olsun diye girmek belki bir nebze olsun kendinizi güçlü hissetmenize neden olabilir ancak şunu unutmamak gerekir ki:
Savaş demek yüzlerce insanın katli demektir.
Savaş demek yıkım demektir.
Savaş demek doğa katliamı demektir.
Savaş demek çocuk katliamı demektir.
Savaş demek sadece ve sadece ÖLÜM demektir.
Barış içinde ve sevgiyle kalın...
görsel alıntıdır