Doğrular ve Yanlışlar

Hani sınavlarda üç yanlış bir doğruyu götürüyor ya, hayatımızda da yapmış olduğumuz yanlışlar doğruları götürse ne olurdu... 

Hiç kimse hatasız değil bu dünyada. Oscar Wilde'ın "Ahlak dersi vermeye kalkan bir erkek ikiyüzlüdür; ahlak dersi vermeye kalkan bir kadınsa kesinlikle sıradan" sözünü düşünürüm kendini hatasız ve kusursuz gösterme çabası içindeki insanları gördüğümde.

Evet, herkesin kendine ait özel bir dünyası var. Hiç kimse bu dünyanın sınırlarını, yanlış ve doğrularını bilemez. Eğer bir insanın yanlışları kendi doğrularını götürüyorsa bu onun tercihidir. Kimse kimsenin özel hayatının sınırlarını zorlamamalı. Yanlışından dolayı kimse kimseye ahlak dersi vermeye kalkışmamalı. 

Bazen öyle anlar olur ki, böylesine ikiyüzlü yaşamayı başarmış insanlar hakkında duyduklarınız karşısında şok olursunuz. "O mu" diye şaşırırsınız. Biz insanlar toplumun onayladığı her şeyi doğru kabul ederiz. Topluma aykırı bir şeyle karşılaşınca hemen toplum kurallarını düşünür, ahlak polisine dönüşürüz. "Ben dönüşmem" diyenlerin birçoğu ne yazık ki herkesten önce ahlak dersi vermeye başlıyor. Ne yaparsak yapalım, ne kadar kültürlü, ne kadar görmüş geçirmiş olursak olalım toplumun bize dayatmış olduğu değer yargılarına, düzene, sisteme, geleneğe, aileye, yapıya, dine, adına ne derseniz deyin işte tam ona göre insanları yargılayabiliyoruz. 

Bazen insanların yanlışlarını yargılarken dini duyguları ön plana çıkarıyoruz. Bizden daha az dinle münasebeti olan insana yerine getirmiş olduğumuz dini vecibelerden söz ederek amiyane bir deyimle "Müslümanlık taslıyoruz." 

Hiç unutmam; tanıdığım, başından neler geçtiğini çok iyi bildiğim bir arkadaş, başka bir kadının yanlışını gördüğünde, sanki kendisi de yıllar önce aynı yanlışı yapmamış gibi kadına dünya kadar hakaret etmiş, kadına "hacca veya umreye gitmesi" "abdest alıp namaz kılması" hususunda vaaz vermiş ve beni çok şaşırtmıştı. Diğer kadın adına çok üzülmüş, aynı yanlışı yapan bir kadın tarafından bu denli aşağılanmasına çok kızmıştım. O gün bugündür kimsenin doğru ya da yanlışı ile ilgilenmiyorum. Kimseyi yapmış olduğu yanlış nedeniyle yargılamıyorum. Kimseye ahlak dersi vermeye kalkmıyorum. Kişi yapmış olduğu yanlış karşısında kaybedeceği doğruyu gözden çıkarmışsa, onun tercihi olduğunu düşünüyor ve saygı gösteriyorum. 

Keşke herkes "çuvaldızı kendine, iğneyi başkasına" batırmayı öğrense. Hepimizin hataları, yanlışları var. Yanlışlarımız nedeniyle kimsenin bizim üstümüzde hükümdarlık kurmaya, bizi yargılamaya ya da mahkum etmeye hakkı yok.