Kendini erkek sanan adiler, gencecik bir kızın hayatını nasıl karartınız. Güzeller güzeli Özgecan'ı nasıl katlettiniz... İnsan kılığına girmiş mahluklar, o masum bakan gözlere nasıl kıydınız... Bir baba-oğul ve arkadaşından oluşan tecavüzcü çete, bundan sonra nasıl yaşayacaksınız... Kendi çocuklarınızın yüzüne bakarken, "acaba benim gibi bir sapık benim kızıma da böyle bir şey yapar mı" diye düşünmeden uyuyabilecek misiniz...
İkiyüzlü insanlardan nefret ediyorum... Sütten çıkmış ak kaşık misali kendini suçsuz, kusursuz görenlerden nefret ediyorum... Saygısızlardan, düşüncesizlerden, yalancılardan, düzenbazlardan nefret ediyorum... Çirkinlikten ve kendini beğenmişlikten nefret ediyorum... Yalandan, dolandan, samimiyetsizlikten, çıkar ve menfaat üzerine kurulmuş yapay ilişkilerden nefret ediyorum...
Oscar Wilde: "İnsanın istediği şeyleri yaşaması değil, başkalarını kendi isteklerimiz doğrultusunda yaşamaya zorlamaktır." diye tanımlar bencilliği... Ne kadar kabul etmesek de, biz insanların doğasında biraz bencillik var. Dediklerimizin itirazsız yapılmasını isteriz...
Bugün özellikle biz kadınların kayınvalide sorununu biraz irdelemek istedim. Çevremdeki birçok kişi kayınvalidesinden şikayetçi. E tabi ki, kayınvalideler de gelinlerinden. Peki, nedir kuzum bu gelin-kaynana çekişmesi. Neden gelinler kayınvalidelerini, kayınvalideler de gelinlerini sevmezler ya da sevemezler? Sanılmasın ki, bu sorun günümüzün sorunu. Hayır, tarih boyunca kaynanalar gelinlerini gelinler de kaynanalarını sevememişler ne yazık ki... Türkülere (kaynanayı ne yapmalı, kaynar kazana atmalı, yandım gelin dedikçe, altına odun atmalı...) dahi konu olan bu sürtüşme en çok erkeği yaralıyor galiba.