Güzeller güzeli oğlum artık büyümek istiyor.
Sanki daha dün doğmamış gibi kendini yetişkin erkek olarak görmek istiyor.
Güzel oğlum benim, sen daha bebeksin...
Sen biliyor musun büyüyünce seni nelerin beklediğini...
OYUN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
OYUN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9 Aralık 2014 Salı
31 Ocak 2014 Cuma
Çocuklar İçin Oyun ve Oyuncağın Önemi
Çocuklar bebeklikten itibaren oyuncaklarla oynamaya bayılırlar.
Oyun oynamak bebeklikten yetişkinliğe kadar çocukların vazgeçemedikleri bir eğlencedir.
Bebeklikten itibaren farklı oyuncaklarla hayatı tanımaya çalışan çocukların hayatında, oyun ve oyuncağın önemi çok fazladır.
Bebeklerin ilk oyuncağı olan sesli oyuncaklarla tanıştıklarında çıkardıkları sevimli "agu" seslerini hatırlayın. Nasıl sevinir bebekler ilk oyuncağı ile oynarken değil mi...
Bebekler yaşamın ilk aylarından itibaren oyuncaklara ilgi göstermeye ve yaşadıkları çevreyi tanımaya başlarlar.
Bebeklerin işi oyun oynamaktır dersek yanlış söylememiş oluruz. Evet, çocuklar, hayatı oyun oynayarak öğrenirler. Oyuncaklar çocukların sadece oyun oynadıkları eşyalar değildir. Oyuncak, çocukların yetişkinlerle iletişim kurmasını, büyüklerin dünyasını tanımasını sağlayan araçlardır.
Oyun oynayan çocukları gözlemleme imkanı buldunuz mu? Birçoğunuzun bu soruya "evet" dediğini duyar gibiyim. Evet, çocukları oyun oynarken izlediğimizde birçoğunun model aldığı kişinin taklidini yaptığını görürüz.
Örneğin; babasına hayran olan bir erkek çocuğu, babası gibi araba sürerken, annesini rol model olarak alan bir kız çocuğu ise annesine benzeyebilmek için onun gibi yemek pişirip, çocuk bakmaktadır. Yetişkinlerin dünyasını çok iyi gözlemleyen çocuklar oynadıkları oyunlarda büyükleri bire bir taklit ederek bizi şaşırtmayı başarırlar.
Çocuklar büyüklerin dünyasına girmeden önce oyun ve oyuncaklarla büyüklerin dünyasını prova yapar gibidirler. Çocuk oyuncak ile kendine özel bir dünya kurar. Bu dünyada oynarken çok eğlenir. Burada ailelere düşen görev ise çocukların doğru oyuncaklar ile oynamasını sağlamaktır.
Çocukların saldırganlaşmasına, akranlarına zarar vermesine neden olabilecek oyuncaklar seçmek, onların gelişimi üzerinde olumsuz etki gösterir. Bu nedenle çocuklar için oyuncak seçilirken dikkatli olmalı, amacına uygun oyuncaklar seçilmelidir.
Oyun oynamak çocukların fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşmasına yardımcı olur. Seçilen oyuncaklar çocukların gelişimine olumlu katkı sağlayacak oyuncaklar olmalıdır. Örneğin; peluş hayvan figürleri çocukların hayvanları sevmesine yardımcı olurken, silah, kılıç gibi oyuncaklar çocukları saldırganlığa yöneltebilir.
Oyuncakların zekayı geliştiren yönleri de dikkate alınmalıdır. Oyun oynamak çocukların bilişsel ve motor gelişimi üzerinde etkili bir faaliyettir. Bu nedenle çocukların yeteri kadar oyun oynamasına izin verilmeli, doğru oyuncaklar seçilerek bu süreç en iyi şekilde değerlendirilmelidir.
Oyun oynamak çocukların gerilimini azaltır. Bu nedenle bol bol oyun oynamaları için çocuklar desteklenmelidir.
Dil gelişimi üzerinde olumlu etkisi olan oyun, çocukların çevre ile iletişim kurmasına yardımcı olur. Bazen çocuk konuşarak anlatamadığı bir şeyi oyun oynayarak gayet güzel anlatabilir.
Oyun, çocuğun dış dünyayı tanımasına ve olaylar karşısında neden-sonuç ilişkisi kurmasına yardımcı olur.
Oyun, çocuğun hayal dünyasını geliştirir. Çocuğun hayal gücü geliştikçe, yeni oyunlar yaratmaya ve daha çok eğlenmeye başlar.
Çocuklar oyun oynayarak kendi yaşıtları ile ilişki kurmaya başlarlar. Akranları ile oyun oynayan çocuk, toplumsal hayatın kurallarını öğrenmeye ve sosyalleşmeye başlar.
Çocukların kişiliği oyun oynayarak gelişir. Çocuk paylaşmayı, işbirliği yapmayı, ortak hareket etmeyi oyun içinde öğrenir. Bu nedenle çocukların oyun oynamasını ve onların büyüklerin dünyasını tanımasını sağlamalı, onları doğru oyuncaklar seçerek desteklemeliyiz.
Oyun oynamak bebeklikten yetişkinliğe kadar çocukların vazgeçemedikleri bir eğlencedir.
Bebeklikten itibaren farklı oyuncaklarla hayatı tanımaya çalışan çocukların hayatında, oyun ve oyuncağın önemi çok fazladır.
Bebeklerin ilk oyuncağı olan sesli oyuncaklarla tanıştıklarında çıkardıkları sevimli "agu" seslerini hatırlayın. Nasıl sevinir bebekler ilk oyuncağı ile oynarken değil mi...
Bebekler yaşamın ilk aylarından itibaren oyuncaklara ilgi göstermeye ve yaşadıkları çevreyi tanımaya başlarlar.
Bebeklerin işi oyun oynamaktır dersek yanlış söylememiş oluruz. Evet, çocuklar, hayatı oyun oynayarak öğrenirler. Oyuncaklar çocukların sadece oyun oynadıkları eşyalar değildir. Oyuncak, çocukların yetişkinlerle iletişim kurmasını, büyüklerin dünyasını tanımasını sağlayan araçlardır.
Oyun oynayan çocukları gözlemleme imkanı buldunuz mu? Birçoğunuzun bu soruya "evet" dediğini duyar gibiyim. Evet, çocukları oyun oynarken izlediğimizde birçoğunun model aldığı kişinin taklidini yaptığını görürüz.
Örneğin; babasına hayran olan bir erkek çocuğu, babası gibi araba sürerken, annesini rol model olarak alan bir kız çocuğu ise annesine benzeyebilmek için onun gibi yemek pişirip, çocuk bakmaktadır. Yetişkinlerin dünyasını çok iyi gözlemleyen çocuklar oynadıkları oyunlarda büyükleri bire bir taklit ederek bizi şaşırtmayı başarırlar.
Çocuklar büyüklerin dünyasına girmeden önce oyun ve oyuncaklarla büyüklerin dünyasını prova yapar gibidirler. Çocuk oyuncak ile kendine özel bir dünya kurar. Bu dünyada oynarken çok eğlenir. Burada ailelere düşen görev ise çocukların doğru oyuncaklar ile oynamasını sağlamaktır.
Çocukların saldırganlaşmasına, akranlarına zarar vermesine neden olabilecek oyuncaklar seçmek, onların gelişimi üzerinde olumsuz etki gösterir. Bu nedenle çocuklar için oyuncak seçilirken dikkatli olmalı, amacına uygun oyuncaklar seçilmelidir.
Oyun oynamak çocukların fiziksel ve ruhsal doyuma ulaşmasına yardımcı olur. Seçilen oyuncaklar çocukların gelişimine olumlu katkı sağlayacak oyuncaklar olmalıdır. Örneğin; peluş hayvan figürleri çocukların hayvanları sevmesine yardımcı olurken, silah, kılıç gibi oyuncaklar çocukları saldırganlığa yöneltebilir.
Oyuncakların zekayı geliştiren yönleri de dikkate alınmalıdır. Oyun oynamak çocukların bilişsel ve motor gelişimi üzerinde etkili bir faaliyettir. Bu nedenle çocukların yeteri kadar oyun oynamasına izin verilmeli, doğru oyuncaklar seçilerek bu süreç en iyi şekilde değerlendirilmelidir.
Oyun oynamak çocukların gerilimini azaltır. Bu nedenle bol bol oyun oynamaları için çocuklar desteklenmelidir.
Dil gelişimi üzerinde olumlu etkisi olan oyun, çocukların çevre ile iletişim kurmasına yardımcı olur. Bazen çocuk konuşarak anlatamadığı bir şeyi oyun oynayarak gayet güzel anlatabilir.
Oyun, çocuğun dış dünyayı tanımasına ve olaylar karşısında neden-sonuç ilişkisi kurmasına yardımcı olur.
Oyun, çocuğun hayal dünyasını geliştirir. Çocuğun hayal gücü geliştikçe, yeni oyunlar yaratmaya ve daha çok eğlenmeye başlar.
Çocuklar oyun oynayarak kendi yaşıtları ile ilişki kurmaya başlarlar. Akranları ile oyun oynayan çocuk, toplumsal hayatın kurallarını öğrenmeye ve sosyalleşmeye başlar.
Çocukların kişiliği oyun oynayarak gelişir. Çocuk paylaşmayı, işbirliği yapmayı, ortak hareket etmeyi oyun içinde öğrenir. Bu nedenle çocukların oyun oynamasını ve onların büyüklerin dünyasını tanımasını sağlamalı, onları doğru oyuncaklar seçerek desteklemeliyiz.
6 Ocak 2014 Pazartesi
Şiddet İçerikli Bilgisayar Oyunları Çocukları Olumsuz Etkiliyor
Oyun oynamak çocuk gelişiminin önemli bir parçasıdır. Çocuk oyun oynayarak geçirdiği süre içerisinde, kendini ifade etmeyi, çevresi ile iletişim kurmayı ve sosyal bir birey olmayı öğrenir. Oyun, çocuklara büyüklerin dünyasına adım atma ve bu dünyayı tanıma imkanı verir. Oyun oynayan çocuk bir nevi gündelik işini yapmaktadır. Çünkü çocuklar oyunu son derece ciddi bir uğraş olarak görürler.
Çocukların oyuncaklarla oynamaktan çok hoşlandıkları oyun anlayışlarında 8 yaşından itibaren ciddi bir değişim görülmeye başlanır. Çocuklar, ilkokula başladıkları andan itibaren ödev araştırmak için bilgisayar başında daha fazla zaman geçirmeye başlarlar. Bilgisayar başında zaman geçirmek çocuğun çok hoşuna gider ve zamanla bilgisayar oyunları ve online oyunlara çok fazla ilgi duymaya başlar. Birçok evde internet erişimi de olduğu için çocuk bilgisayar oyunlarına özellikle de şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına kolayca erişebilir hale gelmeye başlar.
Ne yazık ki, şiddet içerikli bilgisayar oyunları çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Şiddet oyunları oynayan çocuklar bu oyunların hayal ürünü olduğunu unutarak kendisini oyunun kahramanıymış gibi görmeye başlıyor. Çocuklarda ve ergenlerde davranış bozukluklarına neden olan şiddet içerikli oyunlar çocukların saldırgan davranışlar göstermesine ve ne yazık ki asosyal bir kişilik kazanmalarına neden oluyor. Yapılan araştırmalar şiddet içerikli oyun oynayan çocukların oynamayan çocuklara göre daha saldırgan olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Çocuk, oynamış olduğu bilgisayar oyununda yer alan ana karakterin, tüm isteklerini şiddet göstererek elde ettiğini gördükçe, bu davranışı yani şiddetle isteklerini yerine getirmeyi kendi hayatında uygulama yolunu seçiyor. İsteklerini yerine getirmek isteyen çocuk, anne-babasına ve varsa kardeşine karşı agresif davranışlar göstermeye başlıyor. Bununla yetinmeyen çocuk, benzer davranışları sosyal hayatında da göstermeye başlıyor. Özellikle arkadaş ortamında saldırgan bir bireye dönüşen çocuk, arkadaşlarıyla sık sık kavga etmeye ve onlara fiziki olarak zarar vermeye başlıyor.
Şiddet içerikli bilgisayar oyunlarında karakterin ne kadar çok insan öldürürse ve ne kadar çok kan dökerse o kadar başarılı olduğunu gören çocuk şiddeti hayatının orta yerine koyuyor, kendini oyun karakteri ile özdeşleştirerek şiddeti savunma aracı haline getiriyor.
Aileler, online oyun ve bilgisayar oyunlarının bir hayal dünyasından ibaret olduğunu çocuklara anlatmalıdır. Yaşadığımız yüzyılın teknoloji ve bilişim çağı olduğu düşünülürse bilgisayarları hayatımızdan tamamen çıkarmamız maalesef mümkün değildir. O nedenle çocukların bilgisayar oyunları ve internetten gelebilecek diğer tehlikelere karşı hem aile içinde hem de okullarda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Öncelikle, çocukların şiddet içerikli oyunlar oynamaması sağlanmalıdır. Bu tür oyunları oynamakta ısrar eden çocuklara, bunun sadece bir oyun olduğu, sanal hayatla gerçek hayatı kesinlikle karıştırmaması gerektiği çok iyi anlatılmalıdır. Çocuklara şiddetin zararlı yönleri ve olumsuzlukları hakkında bilgi vermek için yaşanmış şiddet olaylarından yararlanılabilir. Böylece, şiddetin hayatımızdan neler alıp götürdüğünü, çocuğun daha iyi kavraması sağlanabilir.
Şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına ilgi gösteren, sürekli bu tür şiddet oyunları oynayan, aile içinde ya da arkadaş ortamında sürekli saldırgan ve hırçın davranan, oynadığı oyunun etkisinde kalan ve arkadaşlarına şiddet uygulamaya başlayan bir çocuğun profesyonel yardım alması en doğrusudur.
Ne yazık ki, şiddet içerikli bilgisayar oyunları çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Şiddet oyunları oynayan çocuklar bu oyunların hayal ürünü olduğunu unutarak kendisini oyunun kahramanıymış gibi görmeye başlıyor. Çocuklarda ve ergenlerde davranış bozukluklarına neden olan şiddet içerikli oyunlar çocukların saldırgan davranışlar göstermesine ve ne yazık ki asosyal bir kişilik kazanmalarına neden oluyor. Yapılan araştırmalar şiddet içerikli oyun oynayan çocukların oynamayan çocuklara göre daha saldırgan olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Çocuk, oynamış olduğu bilgisayar oyununda yer alan ana karakterin, tüm isteklerini şiddet göstererek elde ettiğini gördükçe, bu davranışı yani şiddetle isteklerini yerine getirmeyi kendi hayatında uygulama yolunu seçiyor. İsteklerini yerine getirmek isteyen çocuk, anne-babasına ve varsa kardeşine karşı agresif davranışlar göstermeye başlıyor. Bununla yetinmeyen çocuk, benzer davranışları sosyal hayatında da göstermeye başlıyor. Özellikle arkadaş ortamında saldırgan bir bireye dönüşen çocuk, arkadaşlarıyla sık sık kavga etmeye ve onlara fiziki olarak zarar vermeye başlıyor.
Şiddet içerikli bilgisayar oyunlarında karakterin ne kadar çok insan öldürürse ve ne kadar çok kan dökerse o kadar başarılı olduğunu gören çocuk şiddeti hayatının orta yerine koyuyor, kendini oyun karakteri ile özdeşleştirerek şiddeti savunma aracı haline getiriyor.
Aileler, online oyun ve bilgisayar oyunlarının bir hayal dünyasından ibaret olduğunu çocuklara anlatmalıdır. Yaşadığımız yüzyılın teknoloji ve bilişim çağı olduğu düşünülürse bilgisayarları hayatımızdan tamamen çıkarmamız maalesef mümkün değildir. O nedenle çocukların bilgisayar oyunları ve internetten gelebilecek diğer tehlikelere karşı hem aile içinde hem de okullarda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Öncelikle, çocukların şiddet içerikli oyunlar oynamaması sağlanmalıdır. Bu tür oyunları oynamakta ısrar eden çocuklara, bunun sadece bir oyun olduğu, sanal hayatla gerçek hayatı kesinlikle karıştırmaması gerektiği çok iyi anlatılmalıdır. Çocuklara şiddetin zararlı yönleri ve olumsuzlukları hakkında bilgi vermek için yaşanmış şiddet olaylarından yararlanılabilir. Böylece, şiddetin hayatımızdan neler alıp götürdüğünü, çocuğun daha iyi kavraması sağlanabilir.
Şiddet içerikli bilgisayar oyunlarına ilgi gösteren, sürekli bu tür şiddet oyunları oynayan, aile içinde ya da arkadaş ortamında sürekli saldırgan ve hırçın davranan, oynadığı oyunun etkisinde kalan ve arkadaşlarına şiddet uygulamaya başlayan bir çocuğun profesyonel yardım alması en doğrusudur.
24 Aralık 2013 Salı
Dikkat! Karakter Çalmanın Cezası 7 yıl Hapis
İnternette oyun oynamak sadece çocukların değil yetişkinlerin de hoş zaman geçirmesini sağlayan bir etkinlik.
Ben her ne kadar bilgisayar oyunlarından pek haz etmesem de bilgisayar oyunlarına bağımlılık derecesinde düşkün olan arkadaşlarım var, onlardan biliyorum bilgisayar oyunlarında yaratılan karakterlerin kullanıcı için ne kadar önemli olduğunu.
En küçük bir fırsatı değerlendirerek bilgisayar başına oturan ve saatler boyunca oyun oynayan tanıdıklarım var ve oynamış oldukları oyunlarda yaratmış oldukları karakterlere büyük bir sevgi beslediklerine bizzat şahidim.
Oyun düşkünlerinde bu derece bağımlılık yapan bilgisayar oyunları özellikle çocuklar ve gençler arasında çok yaygın şekilde oynanıyor.
Online oynanan oyunlarda başarılı olabilmeniz karakterinizin güçlü olması ile yakından alakalı. Güçlü bir karaktere sahip olmak için uzun zaman uğraşan bir kullanıcı, zaman içinde daha da güçlendirdiği ve yenilmez yaptığı karakterinin bilgisayar korsanları tarafından çalınmasından pek tabi ki şikayetçi idi...
İnternette oynanan online oyunlarda kullanıcıların en çok şikayet ettikleri konuların başında karakter çalmak geliyor. Bilgisayar korsanları yapmış oldukları hilelerle birçok internet kullanıcısının karakterini çalmayı başarabiliyordu.
Sonunda Adalet Bakanlığı konuyla ilgili düğmeye bastı ve beklenen açıklamayı yaptı. Yapılan açıklama ile birlikte online oyun oynamaktan hoşlanan binlerce kullanıcı rahat bir nefes aldı.
Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre karakter çalmak artık bir suç olarak kabul ediliyor. İnternet üzerinden oynanan oyunlarda hile yaparak karakter çalanlara verilecek ceza da belli oldu, karakter çalanlar 7 yıl hapis cezasına çarptırılabilecekler.
Diyelim ki karakteriniz çalındı; hiç zaman kaybetmeden hemen polise başvurun. Karakteriniz çalındığında bilgisayarınız açık ise bilgisayarınızı kesinlikle kapatmayın. Polise, bilgisayarınızı kapatmadan başvurmanız gerekiyor.
Türkiye'de karakteri çalındığı için mağdur olduğunu düşünen yaklaşık 100 bin kişi var. İnternette oynanan online oyunlarda bazı karekterler o kadar güçlü ki sahibine para bile kazandırabiliyor. Bu nedenle karakter sahibi oyuncular, Adalet Bakanlığı'nın almış olduğu karardan çok memnun kaldılar.
Karakter çalan bilgisayar korsanları en çok hile yazılımlarına virüs ekleme yolunu tercih ederek hırsızlık yapıyorlardı.
Bakalım yeni düzenleme ile birlikte bilgisayar korsanlarına dur demek mümkün olabilecek mi, yoksa bilgisayar korsanları hırsızlıklarına yeni bir kılıf mı uyduracak?
Bekleyip göreceğiz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)