Beni bunlardan çok üniversite eğitimimi yarım bırakmış olmak yaralıyor. Günlerdir bunu düşünüyorum... Kah "hayır gitmeyeceğim buluşmaya" diye kestirip atıyor, kah "o günün şartları okulu bırakmamı gerektirdi" diye düşünüp gitmeye karar veriyorum. Ne yalan söyleyeyim, içim kıpır kıpır, arkadaşları görmeyi çok istiyorum, ama kendimi de kötü hissetmek istemiyorum.
Şimdi "geçmişe takılıp kalmak hastalıktır" diyenler de olabilir. Yok, insan, acısını halen hissettiği şeyleri unutamıyor, bu acıyı ve pişmanlığı hatırlatan şeyler var olduğu müddetçe unutması da mümkün görünmüyor. Bugün meslek sahibi, ayakları üzerinde durabilen, güçlü bir kadın olabilecekken, hayatımın çalındığını düşünüyorum, canım yanıyor, ve hayatımı çaldığını düşündüğüm oluşumlar sürdüğü müddetçe acım da katlanarak büyüyor.
Buluşmaya daha çok var, ama ben şimdiden kendi iç hesaplaşmamı yapmaya başladım, eğer mutlu olacağıma inanırsam bu buluşmaya katılacağım, yok "ben orada daha çok acı çekeceğim" diye düşünürsem katılmayacağım. Keşke sihirli bir değneğim olsa ve bitiremediğim okuluma yeniden dönebilsem, okulumu bitirsem ve bugün yapmayı çok istediğim mesleğimi yapabilsem... Ama, hayat bize sihirli değneklerin sadece masallarda olduğunu öğretti... Bazen çok geç kalmış olabiliyoruz ne yazık ki...