aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Aralık 2014 Salı

Büyümek İsteyen Oğula Mektup; Ah, Keşke Çocuk Olsaydım (Nostaljik Pazartesi)

Güzeller güzeli oğlum artık büyümek istiyor. 

Sanki daha dün doğmamış gibi kendini yetişkin erkek olarak görmek istiyor.

Güzel oğlum benim, sen daha bebeksin...

Sen biliyor musun büyüyünce seni nelerin beklediğini...

10 Temmuz 2014 Perşembe

5 Soru 5 Cevap; Mim Zamanı

Sevgili Narkoz beni mim'lemiş. Yazılarını severek takip etmiş olduğum Narkoz'un mim'ine cevap vermesem olmaz. Onun için hadi bakalım diyorum ve başlıyorum mim yazıma. 

AŞK
Aşk, yemeden içmeden kesilmektir. Aşk olmazsa olmaz diyebilmektir. Yanmak, kül olmaktır. Başka bir şey düşünememektir. Ateş basması, ellerin titremesi, dizlerinin bağının çözülmesidir. Aşk heyecandır, kalp ritminin bozulması, nefes almakta zorluk yaşamaktır.

21 Mart 2014 Cuma

Bugün İyi Hissetmiyorum

Bugün kendimi kötü hissediyorum. İçi boşalmış bir çuval gibiyim. 

Dün akşam istemediğim halde eşimle bir tartışma yaşamak zorunda kaldım. 

Eşimin dün akşam bana yapmış olduğu haksızlık nedeniyle bugün iyi hissetmiyorum hatta kendimi çok mutsuz hissediyorum. 

Tüm çiftler gibi zaman zaman bizim de sorunlarımız olabiliyor. Sorunları tartışmak yerine konuşarak halletmekten yana olan bir insanım.

Ancak bazı ilişkilerde bir taraf daha baskın olduğu için diğer taraf daha fazla idare etmek zorunda kalabiliyor. Buna daha fedakar ya da daha ezilen taraf da diyebilirsiniz.

İkili ilişkilerde daha fazla fedakarlık yapan, alttan alan, idare eden taraf her zaman daha çok yıpranıyor. Bizim ilişkimizde de her zaman verici ve fedakar olan taraf ben oldum. 

Yaşamış olduğum tecrübeye dayanarak, ilişkinizde fazla fedakar olup kişiliğinizden, amacınızdan, hayatınızdan bir şeylerin kaybolup gitmesine izin vermeyin derim. İtiraf ediyorum, ben hayatımın kendi dışımda şekillenmesine izin verdim, her zaman kendi isteklerimi ikinci plana attım ve bu şekilde yaşamayı öğrenmek zorunda kaldım. 

Özellikle evlilik arefesinde olan, nişanlanmak üzere olan arkadaşlar size naçizane bir tavsiyede bulunmak isterim.  Aşkınızı ve sevginizi doyasıya yaşayın, bu sizin hakkınız. Elbette aşkınızı yaşarken ayaklarınız yerden kesilecek ve havalarda uçtuğunuzu zannedeceksiniz. Aşkın doğasında bu var zaten. Aşk dünyayı toz pembe görmenize neden olacak. 

Aşık olmanız demek, kendinizi ezdirmeniz demek değil...  Kendinizden çok fazla ödün vermeniz haksızlığa uğramanıza neden olabilir. O nedenle aşkınızı doya doya yaşayın ama kendinizi asla ikinci plana atmayın. Yıllar sonra bunun için geç kalmış olabilirsiniz. 

Sevgiler....