Blogger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Blogger etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2015 Pazartesi

Nostaljik Pazartesi; Duruşma Salonundan Notlar

Sevgili Aşye geçtiğimiz hafta, Nostaljik Pazartesi diye bir paylaşımda bulundu. Ayşe'nin bu paylaşımı, blogger arkadaşların yeniden okunmasını istedikleri yazılarını paylaşabilmesi için çok güzel bir fikir. Ben de hayatımda önemli bir yer tutan ve ilk defa duruşma salonu gördüğüm günlerde, duruşma salonu izlenimimi ve yaşadığım sıkıntıyı burada paylaşmıştım. Bu yazımı sizlerle yeniden paylaşmak istiyorum. Üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti ama ben hala etkisindeyim. Allah kimseyi duruşma salonuna falan düşürmesin. Gerçekten çok kötü. Sevgilerimle. 

Duruşma Salonundan Notlar  başlığa tıklayarak ilk duruşma salonu tecrübemi okuyabilirsiniz. 



27 Aralık 2014 Cumartesi

İyisiyle Kötüsüyle Bir Yıl Daha Bitti

Günlerdir ne blog sayfamla ne de blogger arkadaşların yazıları ile ilgilenebildim. 

Yoğun bir iş temposu içinde geçen yılın son günlerinde üzerime düşen keyifsizlik ve mutsuzluk halinden sıyrılmak ve kendimi daha iyi hissetmek için bloğuma yazı girmeye karar verdim.

E, hali hazırda yeni yıl geliyor, yazımın konusu da güle güle diyeceğimiz 2014 ve merhaba diyeceğimiz 2015 olsun istedim.

Sizi bilmem ama 2014 benim için biraz zor bir yıldı. Keşke dediğim şeyler, beni üzen hatta dibe vurmama neden olan olaylar yaşadım 2014'te.

27 Ekim 2014 Pazartesi

Benim Başıma Gelmez Demeyin; Memenizi Kontrol Edin



Merhaba arkadaşlar, 

Dikkat ettiyseniz, son günlerde, internette, yazılı ve görsel basın organlarında meme kanseri farkındalığı yaratmak için çeşitli reklam kampanyaları düzenleniyor. Ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı olarak kabul edilmiş. 

Ben de internette faaliyet gösteren bir blogger olarak üzerime düşen görevi yerine getirmek, meme kanserine dikkat çekmek ve meme kanseri ile ilgili yapmış olduğum araştırma neticesinde öğrendiğim bilgileri sizinle paylaşmak istedim. 

4 Ekim 2014 Cumartesi

Bugün Bayram Erken Kalkın Çocuklar!!!

Tüm blogger arkadaşlarımın, yakın çevremin, blog sayfama ve bana değer verip yorumlarını eksik etmeyen ziyaretçilerimin, 

Beni moralim bozukken yalnız bırakmayan dostlarımın, 

Postlarımı okuduklarını her halinden belli eden gerçek ziyaretçilerimin ve takipçilerimin, 

Blog serüvenimde, bir yılımı tamamlamama çok az bir süre kala bana ziyaretleri ve yorumları ile destek olan herkesin ama herkesin,

Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Neşe, sağlık, huzur, mutluluk dolu bir bayram geçirmenizi temenni ediyorum. 

Küçüklerime kocaman sarılıyorum, büyüklerimin de ellerinden öpüyorum efendim... 

Sevgiler ve Saygılar....

Herkese iyi bayramlar...




15 Temmuz 2014 Salı

Lütfen Yardım Edin!! Blog Yayınlarım Kontrol Panelinde Görünmüyor

Arkadaşlar lütfen yardım edin. Bloğumda yayınladığım yazılarım takipçi listemin kontrol panelinde görünmüyor. 

En son görünen yayın 4 ay önce yazmış olduğu yazı. Çıldırmak üzereyim. 

Sevgili Zeugma'nın uyarısıyla sorunun boyutunun sandığımdan daha derin olduğunu anladım. Ben birkaç arkadaşın kontrol paneline düşmüyor sanırken yazılarım hiç kimsenin panelinde görünmüyormuş. 

Sanırım blogger bu sorunu çözüme ulaştırmakta geç kalmış. 

Lütfen konuyla ilgili bilgisi olanlar yardım etsin. Blog yazılarımın herkese ulaşmasını istiyorum. Yorumlarınızı bekliyorum. 


28 Mart 2014 Cuma

İşte Yine ve Yeniden Mim Zamanı; En Sevdiğim Bloglar Mim'i

Merhaba arkadaşlar; 

Bugün farklı bir konuda yazmayı düşünürken çok sevdiğim ve severek okuduğum, hatta arkadaş listeme eklediğim sevgili Bir Delinin Pembe Defteri yani benim güzel Pembiş'im tarafından yine ve yeniden mim'lendiğimi öğrendim. 

Sevgili arkadaşım tarafından en sevdiği bloglar arasında gösterilmek beni çok duygulandırdı. Mim yazısında blog sayfamla ilgili "bilginin usta kalemi, bilmeyene haddini bildiren tatlı mı tatlı sevgili Bilgicellim" diye bahsederek beni öyle onore etti ki, kendisini yürekten öpüyorum. 

İnanılmaz bir motivasyonla bu yazıyı kaleme aldım. Mim yazımızın konusu en sevdiğim bloglar. Yani severek okuduğum bloglardan bir kaçını mim'leyeceğim. Biraz düşünüyüm bakayım, kimleri mim'leyebilirim?

İşte en sevdiğim bloglar ve mim listem: 

Sevgili hayata dair seni yine mim'liyorum. Güzel yazıların, içten gelen tebessümün ve hakikatinle seni kendime o kadar yakın hissediyorum ki, sanki yıllardır benimlesin ve seni uzun zamandır tanıyor gibiyim. Sevgiyle öpüyorum...

Sevgili Admin Panpa senin blog sayfanı da geç farkettiğim için kendime biraz kızıyorum ne yalan söyleyeyim. Ağlanacak hallerimizi nasıl da eğlenceli ve kendine has bir komediyle anlatıyorsun öyle... Bazen hayattan bıkmış ve bitap bir halde iken yüzümü öyle güldürüyorsun ki, bunun için kocaman bir teşekkürü hak ediyorsun...

Sevgili Havadan Sudan seni de mim'liyorum.  Yazılarınızı, analizlerinizi,  ağır ve vakur duruşunuzu o kadar beğeniyorum ki mim'lemezsem ayıp etmiş olurdum. Sevgiyle kalın...

Sevgili Bahçe Perim blogger olarak ilk yorumumu yanlış hatırlamıyorsam sizin bir yazınıza yapmıştım. o günden sonra her fırsatta paylaşımlarınızı okumaya ve takip etmeye çalıştım. Keyifli, eğlenceli ve bilgilendirici yazılarını takip etmekten çok hoşlanıyorum ve seni bu yüzden mim'liyorum. 

Sevgili Mevsil365 "galiba delirmemek için yazıyorum" diyerek yazı aşkını ne güzel anlatıyorsun, seni de severek mim'liyorum.. Sevgiyle kal...

Ve son olarak sıradan bir anne seni de büyük bir keyifle mim'liyorum. Eğlenceli, içinden geldiği gibi, komik ve esprili bir dille kaleme aldığın yazılarına bayılıyorum. Mim yazıma cevap verirsen sevinirim... 

Arkadaşlar, severek takip ettiğim o kadar çok blog var ki, ayıp olmasın diye onları mim'leme işini size bırakıyorum. Devam edecek olursam bunun sonu gelmeyecek gibi görünüyor... Mim pasımı sizlere atıyor ve cevap yazılarınızı bekliyorum. Beni mim'leyen Pembişim'i  de tekrar öpüyorum...

Hoşçakalın...


görsel alıntıdır

19 Mart 2014 Çarşamba

Sonunda Ben de Mim'lendim...

Beğenerek takip ettiğim bloglardan birisi olan Bir Delinin Pembe Defteri tarafından mim'lendiğimi okuduğumda çok heyecanlandım. 

Daha önce blogger arkadaşların birbirlerini  mim'lediklerini okuduğumda mim de ne ola ki diye düşünüyordum ama ne yalan söyleyim mim hakkında bir bilgim yoktu. Zira ben acemi bir blogger olarak blog ve blog ilişkileri hakkında  bilgi eksikliğim olduğunu kabul ediyorum. 

Sabah blog sayfamı ve yorumları okumak için bilgisayarımın karşısına geçtiğimde Bir Delinin Pembe Defteri'nin kişisel bloglar arasındaki trafiği artırmak için mim'leme başlattığını ve ilk olarak da beni mim'lediğini öğrendim. İşin gerçeği çok heyecanlandım. Hem ilk mim'lenen blog olmaktan hem de mim'in ne olduğunu bilmemekten dolayı.

Neyse lafı çok uzattım. Sevgili arkadaşım cevaplamam için  üç tane soru hazırlamış. Bu soruları kendi blog sayfasında önce kendisi cevaplamış. şimdi ben de bu sorulara cevap veriyorum.

1.Soru: Neden "Bilgicellim?"

İlk defa blog sayfası açmaya karar verdiğimde blog sayfamın ismi üzerinde çok düşündüm. Kendimi sorguladım, ben hangi konularda yazı yazmak istiyorum diye. O zaman kendime şöyle cevap verdiğimi hatırlıyorum; "ben insanların ve benim  merak ettiğim konuları araştırıp bu konular hakkında yazılar yazacağım." Amacım asla biliyormuş gibi davranıp ukalalık yapmak değil. Tam aksine kendim araştırıp öğrenirken takipçilerimin de öğrenmesini sağlamak. Yazılarımı okuyan takipçilerimi bir nebze olsun bilgilendirebildiysem, insanlar merak ettikleri bir konuda benim blog sayfam aracılığı ile bilgi alabildilerse ne mutlu bana...

2.Soru: Hayat felsefeni belirleyen söz?


O kadar çok söz var ki, hangisi söylesem diye düşünmedim değil. Hayat felsefemi en güzel Hacı Bektaş-i Veli'nin;

"ELİNE, BELİNE, DİLİNE SAHİP OL." sözü anlatıyor.

3.Soru: Kendinle ilgili 3'ü doğru 4 şey söyle... (hangisi yalan biz bulalım.)

1- Okumayı çok seviyorum.
2- Haksızlığa hiç tahammülüm yok.
3- Her şeyi kafaya takan ve hayatı kendine zehir eden bir insanım.
4- Bazen çok acımasız olabiliyorum.

Ben de mim pasımı atıyorum ve sevgili hayata dair seni mim'liyorum. Umarım mim pasıma cevap verirsin. Sevgilerimle...


11 Ocak 2014 Cumartesi

Sigarayı Bıraktım, Sağlıklı Yaşamak İçin Şekeri de Bırakmam Gerekiyor

Merhaba arkadaşlar...

Birkaç gündür gazetelerin sağlık köşeleri ve blogger arkadaşlar tarafından paylaşılan blog yazıları aracılığı ile şekeri bırakmam gerektiği konusunu kafamda daha fazla netleştirdim. 

Daha önce sigarayı nasıl bıraktım başlıklı yazımda sigarayı bırakma serüvenimi yazmış, sigarayı bırakırken ne kadar zorlandığımdan bahsetmiştim. 

Ben çayı çok seven ve çayı da aşırı şekerli içen birisi olarak şimdi de şekeri bırakmak zorundayım. 

Aslında baklava, reçel, bal, çikolata gibi tatlı şeyleri pek yiyen bir insan değilim. Ama ilk çocuğumu elime aldığım ve kim ne derse onu yaptığım lohusalık dönemimde, şekerli çayın sütü artıracağını söyleyen büyüklerim sayesinde bol şekerli çay içmeye başladım. Ki, o güne kadar çayıma şeker atmazdım.

Lohusalık dönemimde çok süt olsun diye alıştığım şekerin birgün başımın belası olacağını hiç tahmin etmezdim. 

Evet arkadaşlar yanlış duymadınız, şeker insan sağlığına sigara ve alkol kadar zarar veriyormuş. 

Doktorlar şeker tüketimini azaltmak gerektiğini altını çize çize, gözümüze soka soka söylüyorlar. 

Anlayan anlar. Valla ben doktorlar tarafından yapılan bu uyarıları üstüme aldım. Aynen sigarada olduğu gibi şekeri hayatımdan tamamen çıkartmak istiyorum. 

Of Allah'ım, şekersiz çay içmek istemiyorum ama sağlığımı da kaybetmek istemiyorum. 

Bu arada aşırı şeker tüketimi obeziteye ve şeker hastalığına davetiye çıkarmakmış haberiniz olsun. 

Vücudumuzun şekere ihtiyacı olmadığını söyleyen uzmanlar  şekeri en tatlı zehir olarak tanımlıyorlar. (Prof.Dr.Canan Karatay)

 Meyve ve sebzelerde zaten şeker olduğunu belirten uzmanlar vücuda ekstra şeker yüklemenin şeker hastalığı ve obeziteye neden olacağını belirterek şekerin zararları konusunda uyarıyorlar.

Uzmanlara sonuna kadar inanıyorum. Şekerli çay içtiğim için ben de kilo alıyorum. Yürüyüş falan yapsam da kilom yerinde sayıyor. Şişman değilim ama kiloluyum. 

Yaşım ilerlediğinde obez ya da şeker hastası olmak istemiyorum. Karar verdim, şekeri bırakıyorum..








27 Kasım 2013 Çarşamba

Başarılı Olmak İçin Sabretmek Gerekiyor

     Bugünlerde yeni alanda kendimi ifade etmeye çalışıyorum. Kendimi ifade etmek için yeni bir blog açtım ve yazılarımı bu mecrada sizlerle paylaşmak istiyorum.  Severek yazmış olduğum makalelerimi Blogger aracılığı ile açmış olduğum, kendime ait Bilgi Bankası isimli blog sayfamda yayınlamaya başladım. Tarifi mümkün olmayan bir mutluluk yaşıyorum. Her şeyden önce, kendi bloğumda yazı yazmak bana farklı bir heyecan yaşatıyor. Dünyanın tüm sıkıntılarından uzaklaşarak kendimi bir şeylerle meşgul etme fikri, beni o kadar çok rahatlatıyor ki anlatamam. Bugün blog çalışmamı şöyle bir gözden  geçirdim ve daha yolun çok başında olduğumu anladım. Ancak, pes etmek gibi bir niyetim asla yok. Ben blog kurma düşüncemi eşimle ve oğlumla paylaştığımda bana, "sen bu işi en iyi şekilde becerirsin" diyerek büyük bir destek verdiler. Ben de bu desteği arkama alarak blog açmak için Blogger'a başvurdum ve kendi blog sayfamı açtım.

      Blogger 'da blog açmak  çok kolay. Blog açmak isteyenler kolayca blog açabilirler. Ben de Google 'da bir ön araştırma yaptıktan sonra, Blogger 'da kendi bloğumu kolayca açtım. Bugün kendi düşüncelerimi, bilgilerimi paylaşmış olduğum güzel bir bloğa sahibim. Kendi bloğumda yazmak bana kendimi tanıma ve kendimi ifade etme şansı verdi. Bütün bunların yanında bana, büyük bir özgüven duygusu kazandırdı. Kendi yazmış olduğum makaleler sayesinde kendimi çok iyi hissettim. Bundan sonra yazmış olduğum özgün makale ve içerikleri blog sayfamda yayınlamaya devam edeceğim. merak edip yazılarımı okuyanlara çok teşekkür ediyorum. Bloğumda çok fazla zaman geçirmeden pes etmek istemiyorum, ilerleyen günler ne gösterir bilmiyorum, ancak benim amacım uzun süre bu yazıları yazmak ve sizlerle paylaşmak. Bence blog yazmak ve başarılı olmak birazcık sabırlı olmayı gerektiriyor. Bu nedenle ben de sabır göstermek ve sonunda başarılı olmak istiyorum... Sevgiyle kalın...