Alzheimer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alzheimer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Aralık 2014 Cumartesi

İyisiyle Kötüsüyle Bir Yıl Daha Bitti

Günlerdir ne blog sayfamla ne de blogger arkadaşların yazıları ile ilgilenebildim. 

Yoğun bir iş temposu içinde geçen yılın son günlerinde üzerime düşen keyifsizlik ve mutsuzluk halinden sıyrılmak ve kendimi daha iyi hissetmek için bloğuma yazı girmeye karar verdim.

E, hali hazırda yeni yıl geliyor, yazımın konusu da güle güle diyeceğimiz 2014 ve merhaba diyeceğimiz 2015 olsun istedim.

Sizi bilmem ama 2014 benim için biraz zor bir yıldı. Keşke dediğim şeyler, beni üzen hatta dibe vurmama neden olan olaylar yaşadım 2014'te.

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Yatalak Hastalarda Görülen Yatak Yaraları

Kayınpederim Alzheimer hastası ve şu an yatağa bağımlı .Bu nedenle son günlerde yatalak hasta bakımı ile ilgili bilgi edinip kayınvalidemle paylaşmaya çalışıyorum.

Yatalak hastası olanlar gayet iyi bilirler. Yatalak hastaları bekleyen en büyük sorunlardan birisi de devamlı yatmaktan dolayı vücutta açılması muhtemel yatak yaralarıdır.


Yatak yarası, sürekli yatmak zorunda kalan hastanın vücudunda sürtünme ve basınç nedeniyle oluşan deri lezyonlarıdır. 

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Kaçınılmaz Sona Doğru Hızla Giden Bir Hayat

Yaklaşık on yıldır hastaydı. Ne kadar kabul etmese de hastalığın belirtileri hızla görülmeye başlanmıştı. 

Ciddi bir unutkanlık başlamıştı Ahmet Bey'in beyninde.

Önceleri her gün düzenli olarak çektiği tespihini unutur "Hanım, benim tespih nerede" diye aratır dururdu. 

Zamanla unutkanlığın boyutu değişmiş, aşırı unutkanlık hayatını olumsuz etkilemeye başlamıştı.

Bütün çocuklarını evlendiren Ahmet Bey, hayatının geri kalanını mutlu ve huzurlu bir şekilde sürdürmeyi beklerken amansız bir hastalığın pençesine düştü. 

İlk önce kimse yakıştıramadı,Ahmet Bey böyle bir hastalığa yakalanmış olamazdı. 
Aile fertleri ne kadar kabul etmese de Ahmet Bey henüz 58 yaşında Alzheimer hastalığına yakalanmıştı. 

23 Kasım 2013 Cumartesi

Alzheimer Hastalığı


     Alzheimer hastalığı  insanların en çok merak ettikleri hastalıkların başında gelmektedir. Hastalığın hala bilinmeyen yönlerinin olması, tıp dünyasını, bu hastalık konusunda sürekli araştırma yapmak zorunda bırakmaktadır. Beynin hala tam olarak çözümlenememiş olması, Alzheimer hastalığının da tam olarak çözümlenememesine neden olmaktadır. Bilinmeyen bir dünya olan beyin, oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, bu organımızla ilgili hastalıkların da çözümlenmesi ve kolayca tanımlanabilmesi hala mümkün olmamaktadır.
     Yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinde meydana gelen deformasyon olarak tanımlanabilir. Günlük yaşamı devam ettirmeyi zorlaştıran ve hastaların ilerleyen zamanlarda tamamen bakıma muhtaç hale gelmesine neden olan bu hastalık, demansın yani bunamanın en sık görülen şeklidir. Hastalık belirtileri arasında ilk sırayı hafıza kaybı almaktadır. Geçmişe dönük her şeyi hatırlayabilen hasta, yakın zamanda yaptığı bazı şeyleri hatırlamakta zorlanmaya başlar. Örneğin, kapıyı kilitlemeyi değil anahtarın kapı kilitlemeye yarayan bir eşya olduğunu unuturlar. Herkesin unutabileceği şeyleri unutmak normal kabul edilirken, unutkanlığın boyutu her geçen gün derinleşiyorsa, hasta nereye gideceğini, eve nasıl döneceğini, ne yapması gerektiğini sık sık unutmaya başlamış ise unutkanlık dikkate alınmalıdır. Hastalıkla birlikte, bilişsel ve işlevsel yapıda da bir bozulma başlar. Alzheimer hastalığına yakalanan kişiler konuşmakta zorlanmaya, hareketlerini kontrol edememeye, sendeleyerek yürümeye başlar ve  kendi dünyalarına çekilerek kimseyle konuşmazlar. Daha fazla ya da daha az yemek yemeye başlarlar. Zaman içinde yemek yeme alışkanlıkları tamamen bozulur ve açlık-tokluk hisleri kaybolmaya başlar. Bu nedenle doymak nedir bilmezler. Hastalar, hastalığın ilerleyen safhalarında, kişisel bakımını (tuvalet, banyo, yemek yeme vb.) yapmakta zorlanmaya, tamamen bakıma muhtaç hale gelmeye başlarlar.
    
Yakın çevresinde Alzheimer hastası olanlar çok iyi bilirler, bu hastalık son derece zor ve zahmetli bir hastalık. Günlük hayatı tamamen yok eden ve hasta yakınlarının, özellikle hasta bakımı ile ilgilenen kişilerin zor günler yaşamasına neden olan bu hastalık, genetik midir yoksa değil midir net olarak söylenmemekle birlikte bu tür hastalıklarda genetik geçişin yüksek olduğu kabul edilmektedir...