29 Ağustos 2014 Cuma

Evliliklerin Bitmesine Neden Olan 10 Şey

Günümüzde evlilikler her an kırılacak bir cam gibi. Kimse kimsenin kahrını çekmek istemiyor. Sıkıldım artık diyen herkes, boşanma kararı veriyor.  Peki, evliliklerin bitiş nedenleri neler, hiç düşündünüz mü?

İşte Türkiye'deki evliliklerin sona ermesine neden olan 10 şey:

İhanet. Evliliklerin büyük bir kısmı ihanet yüzünden sonlandırılıyor. "Benim başıma gelmez" demeyin, inanın herkesin başına gelebilir.

Kıskançlık ve eşe şiddet. Öyle güzel güzel kıskanmaktan bahsetmiyoruz, insanı çileden çıkaran, göz açtırmayan, "nereye baktın, nereye gidiyorsun, neredesin"

25 Ağustos 2014 Pazartesi

Yatalak Hastalarda Görülen Yatak Yaraları

Kayınpederim Alzheimer hastası ve şu an yatağa bağımlı .Bu nedenle son günlerde yatalak hasta bakımı ile ilgili bilgi edinip kayınvalidemle paylaşmaya çalışıyorum.

Yatalak hastası olanlar gayet iyi bilirler. Yatalak hastaları bekleyen en büyük sorunlardan birisi de devamlı yatmaktan dolayı vücutta açılması muhtemel yatak yaralarıdır.


Yatak yarası, sürekli yatmak zorunda kalan hastanın vücudunda sürtünme ve basınç nedeniyle oluşan deri lezyonlarıdır. 

20 Ağustos 2014 Çarşamba

Dikkat! Türkiye'de Obez Çocukların Sayısı Hızla Artıyor

     Bir tek obezite sorunumuz yoktu artık obezite sorunumuz da var. Türkiye'de obez olanların oranı %15'e ulaşmış. Ne kadar büyük bir oran değil mi? Yani Türkiye'de nüfusun 10 milyonu obez.  İlkokula giden çocuklar arasında yapılan bir araştırmaya göre çocukların % 22'si obez çıkmış. Bu rakam çok yüksek bir rakam. 

Ciddi sağlık sorunlarına neden olan obezite, hareketsiz yaşam ve yanlış beslenmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir sağlık sorunu. Obezite ile mücadelenin ilk kuralı ise çocukların doğru beslenme alışkanlığı kazanmasından geçmekte. Bu sağlanamazsa Türkiye ileriki yıllarda çok sayıda obez insanın yaşadığı bir ülke haline gelebilir. 


       Çocuklar arasında yapılan bir araştırma obezitenin özellikle zengin çocukları arasında daha yaygın olduğunu göstermiş. Gün içinde yemek öğünlerini fast-food beslenerek, ayak üstü atıştırarak geçiren bu çocuklar, zamanla obezite ile mücadele etmek zorunda kalıyorlar.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

Kaçınılmaz Sona Doğru Hızla Giden Bir Hayat

Yaklaşık on yıldır hastaydı. Ne kadar kabul etmese de hastalığın belirtileri hızla görülmeye başlanmıştı. 

Ciddi bir unutkanlık başlamıştı Ahmet Bey'in beyninde.

Önceleri her gün düzenli olarak çektiği tespihini unutur "Hanım, benim tespih nerede" diye aratır dururdu. 

Zamanla unutkanlığın boyutu değişmiş, aşırı unutkanlık hayatını olumsuz etkilemeye başlamıştı.

Bütün çocuklarını evlendiren Ahmet Bey, hayatının geri kalanını mutlu ve huzurlu bir şekilde sürdürmeyi beklerken amansız bir hastalığın pençesine düştü. 

İlk önce kimse yakıştıramadı,Ahmet Bey böyle bir hastalığa yakalanmış olamazdı. 
Aile fertleri ne kadar kabul etmese de Ahmet Bey henüz 58 yaşında Alzheimer hastalığına yakalanmıştı. 

8 Ağustos 2014 Cuma

Mutlu Olmak İstiyorsanız Her şeyi Kontrol Etmekten Vazgeçin

     Hayatımızın amacı mutluluk dersek çok abartmamış oluruz değil mi? Gün içinde yapmış olduğumuz birçok şeyi  mutlu olmak için yapmıyor muyuz? Örneğin; yemek yeriz ve mutlu oluruz. Gezmek bizi mutlu eder. Arkadaşlarımızla sinemaya gitmek bizi eğlendirir ve mutlu olmamızı sağlar. Çocuklarımızla oynamak, onlarla konuşmak, anne-babamızı ziyaret etmek, televizyon izlemek, yemek yapmak, bazen dedikodu yapmak bile bizi mutlu etmektedir. Yani, gün içinde yapmış olduğumuz pek çok şey aslında mutlu olmak için yapmış olduğumuz şeylerdir. 

     
Hayatımızda mutluluk ile mutsuzluk hep bir aradadır. Arada ince bir çizgi vardır. Mutlu olmak istiyorsak mutsuzluğumuza neden olan sıkıntıları bir kenara bırakmak zorundayız.

5 Ağustos 2014 Salı

Alevi, Sünni, Zaza Kardeş Değil miyiz

Seçimlerden ve seçim söylemlerinden bir kez daha nefret ettim. 

Toplumsal sorumluluğu olan insanlar, söylemlerinin toplum üzerindeki etkisini ölçüp biçmek zorundadırlar. 

Son günlerde seçim propagandalarında hiç de arzu etmediğimiz mezhepsel ve ırksal bir söylem var yine.

Sizi bilmem ama ben son derece rahatsız oluyorum bu tür  söylemlerden. 

Bir insana mezhepsel kimlik ile yaklaşılmasından hoşlanmıyorum. Bir insanı hiç de gerek yokken "Aleviyim" demeye zorlamak neye hizmettir anlamış değilim.

Yine bir insana "Zazasın" demenin mantığı nedir bunu da anlamış değilim. 

Bu ülkede yüzyıllardır mezhebi nedeniyle ya da ırkı nedeniyle öldürülen, yakılan, yok edilen insanların külleri soğumamışken, mezhep ya da ırk üzerinden oy toplama gayretinin kime ne faydası olabilir.