23 Temmuz 2014 Çarşamba

Çocuğunuz Mutsuz mu Huysuz mu

Birgün çocuğunuzla bitmeyen bir tartışmanın ve hır-gürün içinde olmayı ister misiniz?


Bu soruya çocuk yetiştiren anne-babalar olarak hepimiz "asla" diye cevap verdik öyle değil mi? 



Kim küçücük bir bebek olarak dünyaya gelen ve her gün biraz daha büyümeye başlayan ve nihayet çocukluktan yetişkinliğe adım atmaya başlayan çocuğu ile yüz göz olmak ister, onunla bitmeyen bir kavganın içinde olmak ister. 



Ancak ergenlik dönemi öyle bir dönem ki, anne-babanın bazen yetersiz kaldığı, gözü gibi baktıkları bebekleriyle iletişim kuramadıkları bir dönem haline gelebiliyor.

Hem ebeveyn için hem de ergen için en onulmaz yaraların açıldığı bir dönem olan ergenlik dönemi, insan hayatının en zor tamamlanan dönemlerinden birisidir. 

Süreç kendi hızında ilerlerken çoğu ergen bu sürece ayak uydurmakta zorlanabiliyor ne yazık ki. Bazen, ergenlik dönemine giren genç, asabi, hırçın, laf dinlemeyen, kendi doğrularından başkasını kabul etmeyen, kurallara uymayan, yasakları delen ve bundan büyük bir keyif alan bir birey haline gelebiliyor. 


Gelişim dönemindeki genç, gün geçtikçe memnuniyetsiz, hırçın, mutsuz, sinirli bir genç haline gelebiliyor. Ne yapılırsa yapılsın mutsuzluğu ve memnuniyetsizliği geçmeyen genç ebeveynin de aynı derece de mutsuz ve memnuniyetsiz olmasına neden oluyor.



Bu dönemde gencin istekleri çok sık değişiklik gösterir. Bugün evet dediği bir şeye yarın hayır diyebilir. Bugün çok beğendiği bir şeyi yarın beğenmeyebilir. Bugün memnun olduğu bir şeyden yarın hiç de memnun kalmayabilir. Duygularında net olamayan genç bu nedenle sürekli bir mutsuzluk ve memnuniyetsizlik hali yaşayabilir.



Bütün bunlar ergenlik döneminin genel belirtileri olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bu davranışlar devamlılık gösteriyorsa ortada bir sorun var demektir. Ergenlikten çıkmak yerine aynı davranışları yoğun bir şekilde devam ettiren gencin davranışları karakterinin bir parçası olabilir.



Ergenlikten kaynaklanan mutsuzluk hali süreç ilerledikçe azalıp sona ererken karakterin bir parçası olan mutsuzluk hali süreklilik göstermeye devam eder. Birey, mutsuz, hırçın, memnuniyetsiz bir karaktere sahipse her zaman hırçınlık yapacak, mutsuz ve memnuniyetsiz olacak bir neden bulacaktır.



Bu neden, kimi zaman istediği halde alınmayan bir elbise, kimi zaman konulan bir yasağın çiğnenmesi (gece dışarı çıkmak gibi) olarak karşımıza çıkacaktır. Huysuz genç anne-babası ile tartışmak, dediğini yaptırmak için her zaman tetikte bekleyecek, sinirli ve asabi yapısı ile ebeveyne hayatı zindan edecektir. 

Huysuz insanların geçici hevesleri vardır. İstekleri ve hevesleri sürekli değişim gösterir. Huysuz insanlar kararsızdırlar ya da aldıkları kararı sık sık değiştirirler. Bu tür insanlarda memnuniyetsizlik çok fazladır. Hayatın her alanına yayılan memnuniyetsizlik mutsuzluğu da beraberinde getirir. Huysuz insanların isteklerinin karşılanması yetmez, daha fazlasını isterler. Genel olarak keyifsizdirler. Problem çözme becerileri yok denecek kadar azdır. Ergenlik dönemi sona erdiği halde asabi ve gergin olan, hırçınlık yapmaya devam eden gencin mutsuzluğu ergenlikten kaynaklı değil karakterinden kaynaklıdır. 


Yani süreklilik gösteren mutsuzluk, hırçınlık ve memnuniyetsizlik ne yazık ki karakterin bir parçasıdır. Bu tür gençler yaşları ilerledikçe sakinleşmek yerine daha da huysuz olabilirler. Bu durumda uzmana başvurmak en doğru davranış olacaktır. 



Uzmana başvurmadan önce mutsuz ve hoşnutsuz olma halinin ne kadar süredir devam ettiğini takip etmek gerekir. Bu durum uzun zamandır devam ediyorsa (6 ay vb.), mutsuzluk haline, uykusuzluk, iştahsızlık ve derslerde yaşanan başarısızlık da eşlik ediyorsa uzmana başvurmanın zamanı gelmiş demektir.



Not: görseller google'dan alınmıştır.

20 yorum:

  1. Ablam çok önemli bir konu aslında bir de zaman değiştikçe ergenlik dönemi de farklılaşmaya başladı.
    Mutsuzluk eninde sonunda uyuşturucuya yönlendirebiliyor artık ergenlik dönemi çok dikkatli olunması gereken bir dönem olduğu kadar sonrası da çok önemli.
    Ergenlik döneminde ne kadar anlayışlı karşılanırsa o kadar çabuk atlatılan bir dönem aslında tabi ki kurallar ve sınırlar dahilinde..
    Kalemine sağlık ablam öpüyorum kocaman :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şeymacığım yakın çevremden biliyorum, bu dönemi çok zor atlatanlar var. İnşallah herkes bu zorlu süreci rahat bir şekilde atlatır. Burada dikkat etmek istediğim nokta ergenlik dönemi sona ermesine rağmen hala mutsuz olan bireylerin karakter sorunu. Sevgiler canım.

      Sil
  2. sorunlu bir ergenlik yaşamadım ailem bu konuda şanslı umarım bir gün benimde çocuğum/çocuklarım rahat bir ergenlik geçirirler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel. İnşallah senin çocukların da sorunsuz ergenlik yaşarlar canım. Bu arada müjdeli haberlerini bekliyoruz yani. Öptüm kocaman.

      Sil
  3. İki ergenle uğraşıyorum...O kadar zor ki..Allahtan mutsuz ve memnuniyetsiz değiller...Sevgiler Takipçinizim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de iki oğlum var. birisi liseyi yeni bitirdi biris de 11 yaşına girecek. Büyük oğlum uyumlu ve sakin bir insan ama küçük oğlum ona göre daha hareketli, sinirli ve asabi. İnşallah ergenlik döneminde sorun yaşamayız. Allah kolaylık versin Sertaç Hanım. Sevgiler, ben de sizi takip ediyorum.

      Sil
  4. 13 yasinda bir ergen var evde.Herseyini altan aliyoruz,anlayisliyiz .Sinirlari gecmedigi sürece aramiz iyi.Ilerleyen yaslarda durum nasil olur ? Insaallah böyle kalir.

    Ergenlik dönemi ile Bilgi alinmadigi sürece ailelerde problemler yasânacâktir.Evebeynler ,kendilerini bu konuda bilgilendirmeli ki,bu zorlu dönem her iki tarâf icin olumlu gecsin.

    Ben cok uyumlu ve sesizdim.Bu dönemi zararsiz atlattim :)

    Tek cocuk oldugu icin simartmadan, sevgi ve ilgiyi vererek mutlu ve memnun olmasini sagliyoruz.Kisa süreli memnniyetizlikler yasasada ,bunlarin sacma oldugunu kendiside sonra fark ediyor.Cogunun sorumlusu zatên hormonlar :)

    Bu sürecte sonsuz sabir gerekiyor.Güzel,yararli bir paylasim,tesekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şulem seni çok iyi anlayorum. Bu dönemde sınırları aşan, kuralları yok sayan çocuklar tehlikeli oluyor. Kötü alışkanlıklar kazanıyor, ebeveyn ve ergen çatışması kaçınılmaz hale geliyor. Evet doğru söylüyorsun, sonsuz bir sabır şart bu dönemde. İnşallah bütün ergen anneleri bu dönemi zararsız ziyansız atlatır. Sevgiler canım.

      Sil
  5. Ergenlik hepimizin başından geçmiş sancılı bir süreç.
    Hormonlar hayatın başka hiçbir döneminde olmadığı kadar hız kazanıyor ve haliyle vücudun dengesi bozuluyor.
    Kimi ergen bu dönemi hafif atlatıyor, kimisi de tıpkı yazıda bahsettiğin şekilde ağır geçiriyor, hatta atlatamıyor. Bu durum en çok da genlerle ilgili. O nedenle; yapılması gerekenlerin en başında ergene karşı anlayışlı bir ebeveyn profili çizmek geliyor. Yaşananların geçici bir süreliğine olduğunu, kendisinin de böyle bir dönemden geçtiğini akıldan çıkarmadan olabildiğince anlayışlı ve sabırlı olmak, sakin davranmak. Buna rağmen yok eğer uzayan ve ağırlaşan, yıpratıcı bir tabloyla karşılaşılıyorsa vakit geçirmeden bir uzmandan yardım almak elzem, dediğin gibi.
    Ergenlik kişiye göre değişkenlik gösterebilen ve zor bir süreç velhasıl. Soğuk iklimlerde ergenlik yaşının geç olduğu, sıcak bölgelerde erken başladığı söylenirken, günümüzde teknolojik etkenlerden dolayı ergenlik yaşının çok düştüğü, özellikle Amerika'da, kız çocuklarında 8 yaşa kadar indiği gözlemlenmiş.

    Önemli bir konuya dair duyarlılık içeren bu güzel yazı için teşekkürler sevgili Nermin...
    Selam ve sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Zeugma yorumunla yazıma kattığın yüksek enerji için teşekkür ediyorum. Söylemiş olduğun her şeye son cümlesine kadar katılıyorum. Birçok ailede ergen merkezli bir yaşam sürüp gidiyor. Ergen huysuz ve hırçın tavırlarıyla her istediğini yapmaya ve yaptırmaya başlıyor. Bu durum zamanla kötü sonuçları beraberinde getiriyor. Bar bar dolaşan ve alkol kullanan, sigaraya başlayan, gece istediği saatte eve gelen ve bunun için izin alma gereği bile duymayan, ailesine kötü davranan (hakaret eden, şiddet uygulayan vb.) ergenler var. Ergenlikte yaşanan huysuzluk artık had safhada ve içinden çıkılmaz bir hal aldıysa mutlaka uzmana baş vurmak gerekiyor. Sevgiler canım. Çok öptüm.

      Sil
  6. Günümüzde en çok etkilendikleri durum:Teknolojinin nimetlerinden uzak durmak, bir tür doyumsuzlukla bir arada. Aslında anne baba olarak uyanık olmalıyız. İletişimimiz ne kadar iyiyse bu durumlar kolay atlatılabilir. Ne hissettiğimiz, yaşadıklar durumun eğer sabrı mesi gerekiyorsa beklemesini ya da olmama nedenini.
    Süreç bazen çok zorlayıcı olsa da iletişim devam ettikçe, çocuğumuz bizimle kalıyor. Bunu yaşadım. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İletişimi koparmamak en doğrusu galiba. Sabırlı olmak ve onlara arkasında olduğumuzu göstermemiz gerekiyor. Benim şu anda 11 yaşında bir oğlum var ve ben onun bu süreci biraz sancılı geçireceğini düşünüyorum. İnşallah yanılırım ve kolayca atlatır bu dönemi. Sevgiler Bahçeperim.

      Sil
  7. Harika bir konuya değinmişsin Nerminciğim gerçekten içimizin yarasını tüm açıklığıyla paylaşmışsın. Öncelikle bundan dolayı tebrik ediyorum. Çocuklarımız için en iyisini yapmaya çalışırken bazen bir bakıyoruz ki mutsuz ya da huysuz bir evlat oluvermişler. Ama tabi ki mutsuzluğu kendilerine etiketlemelerine izin vermemeliyiz. Huysuzluk bana biraz daha yumuşak geldi açıkçası. Bizim ki mutsuzluktan ziyade huysuzlukla bağdaştırabilirim.Huysuzlukları ile uğraşan bir anne olarak :.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gönülcüğüm çocukların isteklerini yerine getirirken bazen ölçüyü kaçırıp mutsuz bireyler olmalarına neden oluyoruz. Şöyle çevreme bakıyorum da daha 10 yaşındaki çocukların elinde son model telefon ve tablet var. Bu çocuklara bu yaşta bunu verirsek ergenlikte onları ne ile mutlu edeceğiz merak ediyorum. Ben bu konuda biraz gaddarım galiba, küçük oğlum arkadaşlarında görmüş hem telefon istiyor hem tablet. Ben ikisini de almadım henüz. Ve gidebildiği yere kadar da almadan gideceğim. Bugün bunlaar sahip olursa yarın hiçbir şeyden memnun olmayacak ve hep daha fazlasını isteyecek. Onun için bizler de ebeveyn olarak her istedikleri şeye evet dememeliyiz bence.

      Sil
  8. Bu arada tatil fırsatına baktımda geçen yıl gidip tatil yaptığım Rena yı görünce çok duygulandığımı ifade etmek isterim. Sadeliği sakinliği ve huzuruyla bambaşka bir yer...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tatil için aklımda bulunsun. Ben de sadeliği ve sakinliği seven bir insanım. Kalabalık yerler beni rahatsız ediyor. Tatil demek sakinlik ve huzur demek benim için. Sevgiler canım.

      Sil
  9. Ama benim çocuğum yokki :(

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar güzel ! şimdiye kadar telefon ve tableti eline almamış olması gerçekten sizin için büyük bir başarı olsa gerek. Ben bunu başaramadım malesef ve bu nedenle zaten ders çalışmayı ya da en azından kitap okumayı sıklıkla reddediyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap okumayı seviyor ama şu günlerde derslerden biraz uzağız. Artık okul açılınca arayı kapatacağız.

      Sil

yorum bırakırsanız mutlu olurum