24 Şubat 2014 Pazartesi

Dedikodu Yapmak Günah mıdır Değil midir

Merhaba blog sayfamın değerli ziyaretçileri. Akşamın bu saatinde sizlerle dedikodu yapmak hakkında düşüncelerimi paylaşmak istedim. Bu yazıyı yazmama aynı binada oturan iki komşunun arasında geçen nahoş olay neden oldu. 

Olayı kısaca sizlerle paylaşmak isterim. 

Aynı binada oturan komşulardan birisi eşiyle kavga ediyor. Bu olaya tanık olan diğeri ise olayı üçüncü şahıslarla paylaşarak, komşusunun özel hayatını deşifre ediyor. Ne kadar düzeysiz ve ne kadar bencilce bir davranış. Özellikle eşler arasında yaşanan olayların üçüncü şahıslar tarafından dedikodu malzemesi olarak kullanılması oldum olası beni çok sinirlendirmiştir. Kimse kavga etmek istemez, kavga etmek istemediği gibi başkalarının bu kavgayı bilmesini ya da dinlemesini hiç istemez.
 
Özellikle kadınlar arasında komşusunun yaptığı kavgayı konuşmak pek fazla rağbet gören bir dedikodu malzemesidir. Ben, başkalarının özel hayatını bu kadar merak etmeye hangi insani dürtünün sebep olduğunu her zaman çok merak etmişimdir. Bir başkasının mutsuz olması neden insanları bu kadar eğlendirir bunu şimdiye kadar anlayamadım galiba bundan sonra da anlayamayacağım.  

İnsanoğlu kendine has bir varlıktır. Hayvanlar ya da bitkilerde olmayan akıl ve düşünce yapısı, insanın var olduğu andan itibaren insanlara özgü davranışların geliştirmesine neden olmuştur. 

Bu davranışlardan birisi de dedikodu yapmaktır. Dedikodu yapmak için kadın ya da erkek olmanız gerekmiyor. Yapılan istatistikler her iki cinsin de aynı oranda dedikodu yaptığını gösteriyor. 

Dedikodu en basit anlatımla, bir kimsenin arkasından konuşmaktır. İnsanlar özellikle de birbirini çekemeyen insanlar, birçok konuda dedikodu yaparlar. 

Komşusunun eşiyle yaptığı münakaşayı diğer komşuları ile paylaşan bir komşu komşu olabilir mi ya da üst kat komşusunun yatak odası sırlarını deşifre eden bir komşunun yapmış olduğu bu davranış günah değil midir? 

Evet, dedikodu yapmak günah mıdır değil midir? Çevremizdeki insanları şöyle bir incelediğimizde birçoğunun başkalarının sıkıntısından, mutsuzluğundan ya da kötü günler geçirmesinden mutlu olduğunu görürüz. Birçok insan arkadaşının, komşusunun ya da çevresindeki herhangi bir insanın dedikodusunu yaparak onu küçük düşürmeye, o kişinin onurunu kırmaya devam etmektedir. 

Oysa dinimiz fitne ve fesadı, gıybet ve dedikoduyu haram kılmış, gıybet ve dedikoduyu en büyük günahlar arasında saymıştır. Bizim köyde bir atasözü vardır "Dedikodu dokuz köyü yıkar" diye. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz.  Dedikodunun meydana getireceği sonuçları bundan daha güzel anlatacak başka bir söz yoktur herhalde.

Birçoğumuz, dedikodu günah mıdır değil midir sorusuna "elbette günahtır" diye cevap veririz  yine de dedikodu yapmadan edemeyiz. Dedikodu yapmamak için nefsimizi terbiye etmek yerine başkalarının özel hayatını, sıkıntılarını ve mutsuzluklarını konuşarak besleniriz. Bugün o kişiyi konuşan kişilerin yarın bizi de konuşacağını bildiğimiz halde dedikodu yapmaya devam ederiz. 

Kendimiz hakkında en ufak eleştiriye dahi tahammülümüz yokken başkalarının en özel anlarını konuşarak rencide etmeye, küçük düşürmeye devam ederiz. Oysa en büyük günah gıybet ve dedikodudur. O nedenle dedikodu yapmak yerine sağlam temellere dayanan arkadaşlıklar ve komşuluk ilişkileri kurmaya çalışmak daha doğru bir davranış olacaktır. 

görsel alıntıdır

2 yorum:

  1. ne kadar günah olduğunu bilsek de ağzımız durmuyor işte :)

    YanıtlaSil
  2. maalesef... Karşımızdakinin hatalı ve kusurlu yönleri ile dalga geçmeye devam ettiğimiz müddetçe toplum olarak birbirimize saygı duymayı öğrenemeyeceğiz.

    YanıtlaSil

yorum bırakırsanız mutlu olurum